Yasemin Fatih Amato

MEYVE ASİTLERİYLE PEELİNG YAPMANIN TAM ZAMANI

meyve peeling

Şubat ve Mart’ta insanı heveslendiren bahar havaları eser, Nisan’da bir bakarsınız kış geri döner, hava ısındı, ısınacak, bu son derken aniden yaz bastırır! Bu mevsimde bile bulutların arasından gülümseyen ışıklar, cildimizin pek de dostu sayılmaz. Bu nedenle en geç Mart ayından itibaren güneşten koruyucu kullanmayı ihmal etmemek gerekir. Bu arada kış aylarında yapılması önerilen cilt bakımları için de zaman sınırına yaklaşmış sayılırız. Eğer geç kaldıysanız, son treni bu ay yakalamanız mümkün. Cildimiz o kadar hassastır ki, yazın sıcak, kışın soğuk havalar onu yıpratır. Meyve asitleriyle yapılan peeling kürleri, cildin canlanmasına yardımcı olur. Ne var ki, meyve asitlerinin çoğu, cildin güneşe karşı hassasiyetini arttırır. Bu nedenle yaz mevsiminde yapılması tavsiye edilmez, aşırı korunma gerektirir.

Tarihin tozlu sayfalarında kalmamış yöntem

Meyve asitleri çok eskiden beri bilinir. Örneğin Kleopatra’nın şarapla, ekşimiş sütle yaptığı ünlü güzellik banyoları, tam anlamıyla meyve asitleri uygulamasıydı. Günümüzde bunlara Hidroksi Asitler deniyor. Bunlar genel olarak; şeker kamışı suyundan, olgunlaşmamış üzümden, domates suyundan, ekşi sütten, elmadan, üzümden, şaraptan, narenciyelerden veya ananastan elde ediliyor. Hidroksi asitlerin modern kozmetikte kullanımı oldukça yenidir. Aralarında en ünlü olanları, Glikolik asit ile Laktik asittir. Bunlar “üstün dereceli asitler” olarak tanınır. Yararlarını sıralayacak olursak:

– Hidroksi asitlerin tümü, cildi hafifçe soyar, böylece cilt ölü hücrelerini atar, yenilenir,

– Tıkanan gözenekler açılır,

– Aknelerin oluşması engellenir,

– Deri altındaki kan dolaşımı hızlanır,

– Cildin nem oranı yükselir,

– Kollajen üretimi artar ve cilt gerginleşir,

– Cilt esneklik kazanır, yumuşar, pürüzler azalır,

– Güneş lekeleri hafifler,

– Cildin direnci artar,

– Yaşlanması gecikir,

– İnce kırışıklıklar kaybolur.

Klinik uygulumaları daha başarılı sonuçlar verir

Hidroksi asit tedavileri, muayenehane koşullarında veya evde yapılabilir. Klinikte yapıldığında, yüksek konsantrasyonlu solüsyonlar kullanıldığından,daha etkili sonuçlar alınır. 10 seanslık bir kürden sonra ciltte gözle görünen bir gelişme olur. Ne var ki, bu tedaviler, yukarıda söylediğim gibi güneşe karşı hassasiyeti arttırır. Tedavinin bırakılmasından bir hafta sonra bu hassasiyet kaybolur. Meyve asitlerinin yazın da kullanılabilen bir çeşidi de üretildi. Bunlara ikinci jenerasyon Hidroksi asitler veya PHA deniyor. Ancak estetik merkezlerinde genellikle Glikolik asitler kullanılıyor.

Kullandığınız kozmetiklerde Hidroksi asitler varsa birlikte kullanmayın

Bu arada size küçük bir hatırlatma yapmak istiyorum. Bir süredir hemen her çeşit kozmetik üründe Hidroksi asitler bulunuyor. Böyle bir tedaviye başlayacak olursanız; kullandığınız kremleri, şampuanları, maskeleri, tonikleri yeniden gözden geçirin. İçinde meyve asitleri olduğunu görürseniz, bunları buzdolabına koyup saklayın. Çünkü aynı dönemde, içinde Hidroksi asit bulunan iki ürünü birlikte kullanmanız doğru değil. Kür bittikten bir hafta sonra bunları yeniden kullanmanızda bir sakınca yok. Meyve asitleriyle yapılan hafif peeling, yumuşacık, fazla zamanınızı almayan, cildi sakinleştiren, maliyeti gayet uygun bir tedavidir. Yararları ise çok fazladır.

Yorumlar

Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.