Kışın cildinizin can simidi olan eldiven, bere ve atkılar…

Kış ayına doludizgin girdik. Bazı bilim insanlarına göre son 30 yılın en soğuk günlerini geçireceğiz. Anlaşılan zor zamanlar bizi bekliyor. Bu durumda vücudumuzda en fazla etkilenecek organlar sürekli dışarıda olan ellerimiz, başımız ve boynumuz. Dış etmenlere karşı, doğal olarak bizi koruyan cildimizin de bakıma ihtiyacı var. Bu bakımı krem, losyonlarla yapabileceğiniz gibi, özellikle eldiven, bere ve atkı ile de yapabiliriz. Çok ilginçtir, eldivenler ve atkılar özellikle kış modasının vazgeçilmez aksesuarlarından.

Dünyaca ünlü moda şirketleri, vücudumuzun bu ihtiyacını bizden daha iyi bilip daha fazla sahip çıkmaktadırlar. Özellikle kışın soğuk olması rüzgarı, yağışlı havaları, is ve egzoz dumanları dışarıda kalan ve direk doğrudan etki altındaki organlarımızı etkiliyor. Cilt için tüm bu kötü koşullar, kuruluğun yanı sıra ciddi deri hastalıklarına da zemin hazırlıyor. Kuruyan deride kırışıklıklar artıyor. Hava kirliliğine yorgunluk, stres, kötü beslenme gibi koşullar da eklenirse serbest radikaller ciltte dokuların travmaya yahut bakteri veya virüs istilalarına, ısınma, kızarma ve şişme tepkisi(enflamasyon) göstermesine neden oluyor.

Rüzgara karşı direnen cildimiz

Özellikle kışın sert esen rüzgarlar ve kar, cildin daha fazla kurumasına ve tahriş olup bozulmasına neden oluyor. Koyu renkli bir görünüm kazanan cilt, olumsuz dış etkenlere karşı mücadele edemiyor ve yaşlanma etkileri artarak kırışıklıklara davetiye çıkarıyor. Kış bakımlarınızı aksatmadan devam ederken giysiler ile takviye yapmanız gerekiyor. Ayazın ve soğuğun olduğu dönemde eldiveninizi giyiniz çünkü giymezseniz ellerinizdeki deriler kuruyacak, tırnaklar kolay kırılmaya başlayacaktır. Bu yüzden, bu aylarda cildinize ekstra bakım ve önem göstermelisiniz. Soğuk hava vücudunuzun nem oranını düşürür, nemi düşen cilt önce kurur sonra çatlar.

Bere ve atkının da görevi aslında aynıdır. Doğrudan gelen soğuk havayı kesmek, dışarıda kalan derimizi korumak. Yukarıda da bahsedildiği gibi kışın da kendine has bir modası vardır. Bu aksesuarlar sayesinde hem şık olmak hem de kendimizi korumak mümkündür.

Kışın cildimizi korumanın yöntemleri

Kışın cildimizi korumamız için yapmamız gerekenler bellidir. Ayrıca sert rüzgarlar nedeniyle çatlayan cildimizi düzeltmekte mümkündür. Kış aylarında yaptığınız makyaj yüzünüzde fazla kalmaz, bunun süresini artırmak için hiyalüronik asid, silikon veya seramid içeren bir serum kullanmanızı önerebilirim. Bu maddeleri içeren serum, hücrelerin kurumasını böylelikle de makyajınızın çıkmasını önleyebilir.

Eldiven kullanmadığınızda kırılan tırnaklarınızla nasıl baş edeceksiniz peki. Tırnakların %18’i su içermektedir. Ama soğuk havalarda nem kaybıyla birlikte tırnaklarımız suyunu kaybeder. Bu da kurumalarına ve zor uzayıp, çabuk kırılmalarına neden olur. En basit önlem eldiven kullanmak kadar, E vitamini ve jojoba yağı içeren bir jel içinde tutmak olacaktır.

Ellerimiz, boynumuz, başımız kadar aslında bahsetmediğimiz bir organımızda hep soğuğa doğrudan muhatap olur. O da dudaklarımızdır. Ayrıca dudaklarımızın bir koruyucu tabakası da yoktur. Bu durumda sırf nemlendirmek adına sıkça yaptığımız yalama eylemi ne yazık ki bir fayda sağlamaz. Bunun yerine E vitamini içeren bir dudak nemlendiricisi kullanmak faydalı olacaktır.

Bere takmalıyız diyoruz ama biz kadınlar sırf saç şeklimiz bozulacak diye genelde takmamaya çalışıyoruz. Peki, saç şeklini bozmadan nasıl takabiliriz. Başımızın yan kısmında toplayacağımız düşük bir topuz ideal olacaktır. Saçınızı yandan ayırdıktan sonra saçınızı bir omzunuzun üzerine doğru alın. Tutamlarınızı kulağınızın alt kısmında atkuyruğu biçiminde toplayın. Kuyruğu hafifçe çevirerek gevşek bir topuz haline getirin. Daha nostaljik bir görünüm elde etmek için ise birkaç tutam saçın yüzünüze düşmesini sağlayın.

Kuruyan dudaklarınıza ruj sürmekte bir sorundur kış mevsiminde. Ruj sürmeden önce dudaklarınıza yoğun formüllü bir dudak nemlendiricisi uygulayın. Emici bir kağıtla fazlalığı alın ve üzerine rujunuzu sürün. Uzun süre dayanıklı olan rujlar kullanmaktan da kaçının.

Biz kadınlar kışa, rüzgara ve hava kirliliğine karşı aslında iç güdüsel şekilde çözümleri çok rahat buluyoruz. Yaratılan aksesuarlara baktığımızda eldiven olsun, atkı olsun hepsinin altındaki imza kendi güzelliğini korumaya çalışan ve ayrıca çocuklarına katkı sağlamanın önemine inanan kadınlardan oluşuyor.

Yaratıcılık sınır tanımıyor. Kışın gelişi, rüzgarlardan belli oluyor. Rüzgar artıkça cildimizde kuruluk ve kırışıklık artacaktır. Bunun önlemini doğal kozmetiklerle aldıktan sonra dışarıda kalan organlarımızı korumaya yönelik giysilerle yapmalıyız. Eldiven, bere, atkı belki de kulaklık ile en büyük desteği almalı, cildimizi ilkbahara hazırlamalıyız.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment