Ağzınız büyük mü, küçük mü, çözüm nedir?

Biz hanımlar arasında güzel bir ağız biçimine, güzel bir gülüşe sahip olmak, önemli bir ayrıcalık sayılıyor. Peki güzel bir ağız derken neyi kastediyoruz!

Her şeyden önce, üst ve alt dudakların genişliği orantılı olmalıdır. Ağız ile burun arasındaki mesafe, dudakların genişliği ve uzunluğu, yüz biçimine uygunluğu anlaşılmaktadır.

Bu orantıyı nasıl anlarız?

Doğru orantıdan emin olmak için, elinize bir cetvel alıp, aynanın karşısına geçin. Cetvelin bir yanını ağzınızın kenarına, uzunlamasına bir şekilde koyun. Diğer tarafın yukarıya doğru uzantısı gözbebeğinin ortasına gelmelidir. Yani dudaklarınızın bittiği nokta, göz bebeğinizle aynı hizada olmalıdır. Bu dikey hat, göz bebeğinin burun tarafında olan iç kenarında kalırsa, ağzın küçük olduğu anlaşılır. Bu hat göz bebeğinin dış kenarını geçerse ağzın büyük olduğunu söyleyebiliriz.

Sonra üst dudağın ortasında bulunan ve kalp denilen en yüksek iki noktayı inceleyin.

Kalp çıkıntılarının da burun delikleriyle aynı hizada olması gerekmektedir.

Sonra da ağız ile burun arasındaki mesafeye ve ağzınızla çenenizin alt kısmına olan mesafeye bakın. Ağız ile burun arasındaki mesafenin, ağızla çene arasındaki mesafeden daha kısa olması öngörülür.

Ağız yapısı da önemlidir

Simetri sorunu tüm yüzümüz gibi, ağızda da karşımıza çıkar. Dudakların sağ ve sol tarafı tamamen aynı olmayabilir. Bazen yanlış diş protezleri ağzımızın şeklini bozar. Bazı durumlarda ise doğal ağız biçiminin, estetik diş protezleri ile düzeltilmesi gerekebilir. Öte yandan en güzel ağızlar bile zamanla küçülürken, dudakların rengi solar veya üzerinde dikey çizgiler belirir. Kimi dudaklarda pigment sorunları görülür. Yani üzerinde koyu veya açık renk lekeler göze çarpar.

Bu ayrıntılı gözlem ne işe yarar?

Bu inceleme bize daha anlamlı dudaklar için nasıl makyaj yapacağımızı ve kozmetik önlemlere ihtiyacımız olup olmadığını gösterir. Böylece dudaklarımızı güzelleştirmek için ne yapmamız gerektiğini daha iyi bilebiliriz.

Dudakları güzelleştirmek için neler yapılabilir?

Dudaklarımızın şeklini ciddi bir şekilde değiştirmek istiyorsak, tek çare cerrahi yöntemlere başvurmaktır. Ancak ne yazık ki cerrahi yöntemler dikiş izi bırakırlar.

Birçok kozmetik yaklaşım ve ustaca yapılan makyajlar bize sandığımızdan daha fazla yardımcı olabilir. Örneğin kalıcı makyaj dediğimiz yöntemle, dudak çevresine yeni bir kontur yapılabilir. Böyle bir kontur; dudakları daha dolgun, daha geniş veya isteğe göre biraz daha ince ve derli toplu gösterebilir. Kalıcı makyaj dudak şeklini yeniden vurgular, belirginleştirir ve çevresindeki kırışıklıkları kamufle eder. 

Dudakta renk boşlukları veya yara izi olduğunda, kalıcı makyaj mükemmel sonuçlar verir.

Küçük ve ince dudaklar veya zamanla büzülen ve aşağıya sarkan ağızlar için dudak dolguları inanılmaz etkilidir. İster genç yaşta olalım, ister yaşlanma belirtilerinden muzdarip olalım, dudaklarımızı kalınlaştırmak ve düzgünleştirmek istediğimizde, dolgu ile son derece doğal ve estetik sonuçlar alabiliriz. 

Dudaklara dolgu yapılırken, “oral komissür” denilen dudak üstü çizgileri de kısmen düzelir. Öte yandan bazı üst dudak biçimleri ve diş şekil bozuklukları da bu bölgenin kırışmasına veya şekil bozukluğuna yol açar. Diş hekimleri bu sorunları düzeltmek için özel protezler hazırlarlar. Bazen bunlara yanlış diş protezleri neden olur.

Dudağınıza doğru makyaj yaparak ne kadar farklı gösterebilirsiniz?

Büyük bir sorununuz yoksa dikkatli bir makyajla, ağzınızı çok daha güzel gösterebilirsiniz. Güzel ve düzgün dudaklar ruj sayesinde daha anlamlı, daha canlı görünürler. İnce dudaklar ustaca boyanınca dolgun bir izlenim verebilirler.

Dudak çevresini kalemle belirlerken, küçük şekil değişiklikleri yapılabilir. Ancak şekli fazla zorlamak yarardan çok zarar verebilir. Dudaklarınızı boyarken, dudak kaleminin rengini, kullanılacak rujun rengiyle aynı veya ondan sadece bir ton koyu seçin. Dolgun dudakları, dudak etrafındaki sınır çizgisinin hemen altından belirleyerek çizmek faydalı olacaktır. İnce dudaklar içinse, dudak sınırının dışından ama taşırmadan çizmek gerekecektir.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment