Hepimiz, doğanın bizlere sunduğu sonsuz şifa ve güzellik kaynaklarının farkındayız. Doğanın cömertçe sunduğu nimetler kadınların şifalı ellerinde hayat buluyor, sağlıktan güzelliğe kadar pek çok alanda kullanılıyor.
Yüzyıllardır kadınlar, topraklarından, bitkilerinden ve baharatlarından aldıkları malzemeleri sadece beslenme için değil, aynı zamanda güzellik ve bakım ritüelleri için de tercih ediyor. Yüzlerce yıllık imbikten geçen bilgelik sırlarını bu kitapta aralayacak, Hindistan ve İran coğrafyasının güzellik reçetelerini keşfedeceksiniz.
Bir dermatolog olarak, işim gereği yıllar boyunca cilt sağlığı üzerine çalışmalar yaptım. Bilimsel gelişmelerin bizlere sunduğu harika çözümlere tanıklık ettim. Bütün bu baş döndürücü gelişmeleri takip ederken şunu da gördüm, doğal olan malzemelere ilgi azalmadı. Aksine, bilimsel gelişmeler doğal malzemelerin önemini vurgulamaya devam etti. Modern kozmetik dünyası kimyasalları fazlasıyla kullanıyor. Buna karşılık, doğal malzemeler de dünyada artık kendisine daha çok yer buluyor. Eski reçeteler araştırılıyor, geleneksel yöntemlerin bilimsel temelleri sorgulanıyor ve modern insanı çok şaşırtan sonuçlara ulaşıyoruz: Geleneğin binlerce yıllık sezgisi, bilimsel gerçeklerle de örtüşüyor. İyi damıtılmış bir gül yağının cilde sunduğu faydalar ya da kokuların ruh halimize olumlu etkileri… Modern dünyanın kadim bilgiden öğreneceği pek çok şey var.
Ben çalışırken, doğanın saf malzemelerinin gücünü de ön plana çıkarıyorum. Bu kitabın amacı, içinden geldiğim kültürle harmanlanan bilgileri bilimden öğrendiklerimizle bir araya getirmek, doğanın sunduğu mucizevi malzemelerle cilt, saç ve vücut bakımını desteklemek ve kadınların asırlardır uyguladığı geleneksel güzellik tariflerini yeniden hatırlatmaktır.
Kitabın sayfaları arasında Hindistan’ın sıcak baharatları ve İran’ın zarif güllerinden esinlenmiş tarifler bulacaksınız. Bu tarifler, hem cildinize hem de ruhunuza hitap edecek. Dokunacak, koklayacak ve hissedeceksiniz. Mutfağında kullandığınız, mucizevi etkilerini duyduğunuz baharatların gücünü keşfedecek, onları güzelliğiniz için de kullanmanın ipuçlarını öğreneceksiniz.
Zerdeçalın arındırıcı etkisi, safranın aydınlatıcı gücü, badem yağının derinlemesine nemlendirme becerisi, zencefilin tazeleyiciliği ve kitabın sayfaları arasında bulacağınız nice baharat kadınlarına doğanın en saf halini sunacak.
Her bir tarif, sadece cildinize iyi gelmekle kalmayacak, aynı zamanda doğayla içsel bir denge yakalamanıza da yardımcı olacak. Yıllar boyunca klinik ortamda çalıştığım bir çok hastada şunu gözlemledim: Doğal yöntemlere yönelen insanlar, sadece fiziksel anlamda değil, aynı zamanda psikolojik ve ruhsal anlamda da daha iyi hissediyorlar. Doğadan gelen bu güç, hem içsel hem de dışsal güzelliği destekleyen bir etkiye sahip. Tarçın katılmış bir tarifte tarçının size verdiği dinginliği hatırlayın. Ya da lavanta koklamanın sizi nasıl sakinleştirdiğini. Doğa, yalnızca etkisiyle değil varlığıyla da insana iyi geliyor.
Bu kitabın, sizlere doğanın cömertliğini nasıl kullanabileceğinizi göstermesi ve günlük hayatınıza kolayca adapte edebileceğiniz güzellik rutinleri sunması beni çok mutlu ediyor. Güzellik, sadece kimyasal ürünlerin değil, doğanın sunduğu en doğal formüllerin yardımıyla en parlak haline kavuşur. Cilt ve saç bakımında doğallığı arayan herkes için bu kitabın bir başucu eseri olmasını diliyorum.
Sevgiyle ve doğanın gücüyle…
Yorumlar
Yorum
Leave a Comment