GEÇİCİ EPİLASYON TEKNİKLERİ

İster yüzümüzde, ister vücudumuzda olsun, kıllar sanki utanılacak bir kusurumuz, bizden başkasında olmayan, saklanacak bir “sır” gibi görünürler gözümüze… Tıraş olmadan ciddi bir yere gitmek çoğu zaman saygısızlık sayılır, bacaklarımızda kıllar uzamışsa etek veya şort giymemiz olanaksızdır, kaşlarımız uzayınca insan içine çıkamayız vb.

Kıllardan kurtulmak mümkün mü?

Size şaşırtıcı gelecek ama kadın veya erkek, her birimiz, vücudumuzda 5 milyon kıl kökü ile dünyaya geliriz. Bunların bir milyonu saçlı deride, 4 milyonu vücutta bulunur. Ne var ki bunların çoğu görünmez veya son derece incedir. İnce ve renksiz olanlara, ayva tüyü (düve) denir. Cımbızla, ağdayla, kalıcı epilasyonla kurtulmaya çalıştığımız kalın tüyler “terminal “ tüylerdir. Vücudumuzdaki ve yüzümüzdeki kıl köklerinin her birinden terminal tüyler çıksaydı, neye benzerdik, tahmin edebilirsiniz! Sakalları ve diğer kılları en kestirme yoldan göz önünden uzaklaştırmak için birçok yöntem kullanılır; ustura, jilet, elektrikli tıraş makineleri, kremler, cımbız, iplik, ağda ve sir çeşitleri gibi. Bunların tümü ”geçici epilasyon” yöntemleridir. Kıllar yeniden uzayıncaya kadar bizi rahatlatırlar. Bir de kıl kökünü tamamen yok etmeyi vaadeden “kalıcı epilasyon” yöntemleri vardır. Bu hafta geçici epilasyonla ilgili görüşlerimi ve daha sonra kalıcı epilasyon tekniklerinden söz etmek istiyorum.

Jilet

Jiletle tıraş olmanın, kılların daha sık çıkmasına neden olduğu zannedilir. Oysa kıl sayısında hiçbir zaman artış olmaz. Hatta yaş ilerledikçe kıl sayısı biraz azalır. Ne var ki, jilet ayva tüylerinin sertleşmesine ve belirginleşmesine yol açar. Bu da tüylerin çoğaldığı izlenimi verir. Jiletle tıraş olacağınız zaman, cildinizi iyice köpürterek yumuşatmalı ve kılların çıkış yönünü takip etmelisiniz.

Elektrikli tıraş makinesi

Bu aletleri kullanmak istiyorsanız, cildinizin tamamen kuru olmasına dikkat etmelisiniz, hatta talk pudrası kullanmanızı tavsiye ederim. Cildiniz nemli olursa, makine yapışabilir. Tıraş olduktan sonra, cildinizin hassasiyeti artar ve kolayca tahriş olur. Bu nedenle içeriğinde alkol bulunan losyon, parfüm, krem ve benzeri kozmetikleri kullanmasanız daha iyi olur. Alkolsüz olduğuna emin olduğunuz ürünleri kullanabilirsiniz.

Elektrikli epilasyon aletleri

Bu cihazlar tüyleri nispeten derinden alır ve her an el altında bulundurulabileceği için çok pratiktir. Ancak birçok insanda kıl dönmesine yol açar. Bu nedenle biraz dikkatli ve ihtiyatlı olunması gerekir.

Krem şeklindeki ürünler

Biz bu yöntemi genel olarak “kimyasal epilasyon” olarak tanımlıyoruz. Bunların çoğu tüylerin cilt yüzeyinin biraz daha altından dökülmesini sağlar. Bu nedenle tüylerin yeniden uzaması, jilete oranla daha uzun sürer. Bu ürünlerin hiçbirisinin kalıcı epilasyon sağlaması yani kıl kökünü yok etmesi mümkün değildir. Kimyasal epilasyon çeşitleri birçok insanda yanma veya kızarıklığa yol açabilir. Böyle durumlarda tahriş olan bölgeyi bol su ile yıkamak ve allerji yaratan ürünlerden vazgeçmek gerekir. Uygulamadan sonra alkol sürülmesi sakıncalıdır. Bu tip kremler, cildin tahriş olmuş, hassas, kesik veya yaralı yerlerine sürülmez.

Sarartma (bleaching)

Sarartma uygulaması; genellikle yüz , dudak, yanak ve kollardaki ince tüyleri belirsizleştirmek için kullanılır. Solüsyonu evde hazırlamak isterseniz; 50 ml. oksijenli su içine 10cc. kadar %20’lik amonyak karıştırın. Bu karışımı pamuk, sünger veya yumuşak bir fırça ile sarartmak istediğiniz tüylere sürün. Sonra rengi açılıncaya kadar 5-10 dakika bekleyin ve bol su yıkayın. Bu arada gözlerinizi korumak için dikkatli olun.

Ağda ve sir

Tüm geçici epilasyon yöntemleri içinde en kalıcı olanı bunlardır. Eski tip sir makinalarında, aynı malzeme yeniden kaynatılıp bir başkasına sürüldüğü için, hijyen açısından düşündürücüdür. Ancak modern güzellik merkezlerinde tek kişiye uygulanan ve işi bitince çöpe atılan sirler kullanılır ve sir yapıldıktan sonra özel bir losyon sürülür. Bu uygulama hijyen açısından çok daha güvenlidir. Bu konu o kadar hayatımızın içindeki, baş etmek için kullanılan yöntemler saymakla bitmiyor. Hamam otu, çam sakızı, iplik, cımbız, elektrikli cımbız’dan hiç söz etmedim.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment