Şimdi Cildimizin “Nadas” Zamanıdır

Yaz aylarının artık sonuna geldik, ilk yağmurlar yağmaya başladı.

Vücudumuz bu aylarda gerek güneş ışınları gerekse havuz ve deniz gibi etmenlerle farkında olmadan yıprandı. Artık tabiri caizse “nadas” zamanımız geldi.

Çiftçiler sağlıklı ve bol ürün alabilmek adına topraklarını 1 yıl ekerler 1 yıl dinlendirirler. Tamam, bizim vücudumuzu çiftçiler gibi tamamen dinlendirme şansımız yok ama bakım yapma şansımız çok.

Sonbahar ile birlikte işte biz aslında cilt olarak en uygun nadas mevsimine girmiş oluyoruz. Kışın rüzgarlarına ve sert havasına hazırlanmak adına bazı önlemler almak zorundayız. Sadece cilt tedavilerinde değil aslında bir çok rahatsızlıkta sonbahar çok uygun bir mevsimdir. Özellikle hava serinlediği için cildin yenilenme eğilimi çok fazladır. Bütün lazerlerle olan tedavilere vücudun en hazır olduğu zamandır, önümüzde uzun bir kış vardır. Çünkü lazer tedavisi sonrası oluşabilecek komplikasyonlar mevsime bağlı olarak azalır.

Cildimiz Yaşlanır…

Cildimiz iki şekilde yaşlanır. İlki yukarda bahsettiğimiz gibi dış etkenkenlerle diğeri ise genetik olarak. Genetik etkenleri geçtiğimizde dış etkenler konusunda en büyük sebep güneş ışığıdır. Ultraviyole ışınları ciltten atılması güç olan maddelerin (serbest radikaller) hücrelerde birikmesine neden olur. Bunun sonucunda cilt altında bulunan ve cilde esnekliğini, gerginliğini kazandıran kolajen ve elastik lifler ultraviyole etkisiyle kalitesini yitirirler. Böylece cildin gerginliği azalır. Cildin parlak, pürüzsüz ve dolgun yapısı kaybolur.

Önceki yıllarda en fazla tercih edilen yöntem yüz gerdirmeydi. Diğer tabir ile bıçak altına yatılarak yapılan tedavi şekilleriydi. Ama bu tedavi şeklinin handikapları çok fazla ve sonuçların istenildiği gibi olmama durumları ortaya çıkınca, teknolojik gelişmelerle lazere yönelindi. Lazerle cilt gençleştirme işlemi yüz, boyun, göğüs ve ellerde yaşlanmaya bağlı izlerin yok edilmesi için kullanılan uygulaması basit bir işlemdir.

Lazer ile Tedavi Edilebilen Rahatsızlıklar

Prensip olarak bütün cilt hastalıkları lazer ile tedavi edilebilir. Günümüzde en çok aşağıdaki rahatsızlıklarda lazer tedavisi uygulanmakta ve başarılı sonuçlar alınmaktadır:

Pigment değişiklikleri
Güneş lekeleri
Yaşlılık lekeleri
Kapiller Hemanjiom, Telenjektaziler
Nedbe dokuları
Siğiller
Kıllanmalar (Lazer Epilasyon ile)
Dövmelerin silinmesi
Kahverengi, siyah ve mor benler
Yaşlanma ile ilgili kırışıklıklar

Lazer Çeşitleri

Lazerle cilt gençleştirme ve kırışıklık tedavilerinde cildi soymadan etkili olan lazerler çok çeşitlidir. Bu tür lazerlerin ciltteki kolajeni arttırarak etkili olduğu düşünülmektedir. Tedavi sonrasında kırışıklarda azalma, ciltte canlanma ve toparlama ortaya çıkmaktadır.

Lazerle cilt gençleştirme ve kırışıklık tedavilerinde sonuç alabilmek için bir ya da birçok seans gerekebilir. Cilt yenileme sonuçları tedaviden sonra 6 ay -1 yılda görülebilir. Lazer çeşitlerine baktığımızda:

Damarsal lazerler: Ciltte yaşlanma yanında kızarıklık varsa tercih edilmelidirler.
Mid infrared lazerler: Ciltte sadece kırışıklık varsa tercih edilmelidirler
İntense Pulsed Light: Ciltte leke ve kızarıklık varsa tercih edilmelidirler.

Lazer Deride Nasıl Yenileme Yapar?

Cilt yüzeyi üzerinden gönderilen ışık demetleri deri altında bulunan kolajen adı verilen aminoasitleri harekete geçirerek derinin tekrar kendini tedavi etmesini sağlar. Böylece arızalı kolejenler yok olurken yenileri oluşmaya başlar. Bu yeni oluşum ile kırışıklarınız azalır, düzgün bir yüzey elde edilir.

Tedavi Ne Kadar Sürede Gerçekleşir?

Tedavi yaş ve derinin sorunlarına göre 4 haftalık aralıklarla 3-5 seans olarak uygulanır. Daha sonrada 6-12 aylık aralarla tek seans halinde hatırlatma seansları uygulanır.

Lazer tedavisi sonrasında kişi, düzenli bir şekilde güneşten koruyucu kullanmalıdır. Ayrıca yenilenen cilt için en önemli mevsim sonbahar olduğu için kazanılan taze ve kışırıksız deri, soğuk hava ve rüzgardan mümkün olduğu kadar uzak tutulmalıdır.

Bıçak altına yatmadan uygulanan bu tedaviler ile kışı dingin ve diri bir cilt ile geçirebilir. Önümüzdeki yaza tamamen formda bir deri ile merhaba diyebilirsiniz.

Siz, siz olun bu sonbaharı doğru kullanın, cildiniz için şimdi nadas zamanıdır.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment