KIŞIN UNUTTUĞUNUZ SELÜLİTLER YAZIN BAŞINIZA BELA OLMASIN!

Kışın en güzel yanı sanırsam bol ve kalın kıyafetleri plansız, programsız giyebilmemizdir. Bu rahatlık bizi bizden alıp rehavete neden oluyor. İşin görünmeyen kısmı maalesef öyle değil. Üzerimizdeki kıyafetler çıkıp selülitlerimiz gözümüze iliştiğinde morallerimiz bozulmaya, yazdan uzaklaşmaya başlarız. Havalar ısınırken mayolar yine vitrinleri süsleyecekler. Birçoğumuz onları denemekten bile korkacağız. Prova etmeye kalkıştığımızda, sanki vücudumuz gevşemiş, beyazlaşan bacaklarımız, kalçalarımız daha da fazla selülitle dolmuş gibi görünecek.

Sadece selülit için değil, diri bir vücut için sporu unutmayın

Selülit baş edilmez bir sorun değil. Ama tabii ki, onları kışın boş verip, yazın hatırlarsak bir yere varamayız. Selülitlerden kurtulmak, yaşam boyunca istikrarlı olarak uygulanacak tedbirler istiyor. Her şeyden önce, kilo alıp vermekten sakınmak gerek. Yürüyüş, merdiven çıkmak, yüzmek ve bisiklete binmek son derece yararlıdır. Her gün, 1 saat süreyle, yavaş ama tempolu bir yürüyüş yapmak bile size yardımcı olabilir. Ayrıca banyonuzda veya yatak odanızda bir boy aynası bulundurun. Böylece kendinizi bırakma ihtimalini ortadan kaldırmış olursunuz.

Sporun yanında doğru beslenme

Selülit temelde bir yağ hücresidir ama yapısı bozulduğu için erimesi kolay değildir. Yani kilo verip incelseniz bile, sellülitler yerli yerinde kalabilir. Selülit diyetlerinde, kilo vermekten ziyade, vücudun su tutmasını önleyen ve genelde kan dolaşımını düzelten bir beslenme şekli önerilir. Hergün düzenli olarak 3 öğün yemek, tuz, şeker ve yağ tüketimini azaltmak çok önemlidir. Başta balık olmak üzere, proteinlerden yana zengin beslenme, vücutta tuz tutulmasını ve ödem oluşmasını önler. Turp, maydanoz, kereviz, çilek ve kabuklu pirinç, vücuttaki fazla suyun atılmasına yardımcı olur. Kahve, çay, kola ,soda gibi kafeinli ve gazlı içecekler ise, sıvı birikimini arttırır. Daima sıvı bitkisel yağları tercih edin. En iyisi zeytinyağıdır. Arada sırada bir kadeh kırmızı şarap içebilirsiniz ama onun dışında alkolü ve sigarayı hayatınızdan tümüyle çıkarın. Diyetinizi A ve E vitaminleri, magnezyum, fosfor ve silisyum tabletleriyle destekleyin. Bunlar cildi düzgünleştirir, metabolizmayı canlandırır ve dokuları kuvvetlendirir.

Selülit ile savaşta Karbossi Terapi ve Mezoterapi

Karbondioksit tedavisi, yağ hücrelerini yok eder ve kan dolaşımını canlandırır. Böylece uygulama yapılan bölgeye daha fazla oksijen ulaşmasını sağlar. Dokular düzene girer ve hücrelerde sıkışan sıvı birikimleri dağılır. Karbossi terapi ile yağ hücreleri erir, selülitler çözülür ve doku canlanarak sıkılaşır. Bu işlemler sırasında yağları eriten ve dolaşımı düzenleyen mezoterapi ilaçları da verilirse, etkisi artar. Karbossi terapi ile 15-20 seansta sellülitler ve bölgesel yağlanma azalır. 5. seanstan itibaren toparlanma fark edilir. Özellikle 8-10 seans sonra belirgin bir sıkılaşma meydana gelir.

Masajın da yardımı önemlidir

Masajın yeri ayrıdır. İyi bir masaj kan dolaşımını düzeltir, ödemlerin çözülmesine yardımcı olur ve vücudu sıkılaştırır. Hiç olmazsa adet gördükten sonra, ayda bir kere masaj yaptırmanızı öneririm. Her şeyi yaptım selülitlerimden kurtulamıyorum derseniz son çare cerrahi operasyon Çok ilerlemiş vakalarda ve hızlı sonuç alınmak istendiğinde, tek seçenek liposuction ve liposhaping yaptırmaktır. Bu tekniklerle hem birikmiş yağlar alınır hem de vücut şekillendirmesi yapılır. Ama ne yazık ki dikiş izlerinden kaçınmak mümkün değildir. Gördüğünüz gibi, son safhaya varmamışsa, sellülitlerden kurtulmak o kadar da zor değil. Zaten sayısız nedenle spor yapmanız ve düzgün beslenmeniz gerekli. İlaveten yapmanız gereken tek şey, sıraladığı tedavilerden birisi olabilir. Gideceğiniz uzmanın tavsiyesine göre, birini seçip seansları tamamlarsanız, uzun süre rahat etmeniz, içten bile değil. O yüzden vücudunuzu kış ve yaz diye ayırmayın, vücudumuz 24 saat, 365 gün bizimledir. Hayat tarzınızı yeniden şekillendirip yaşamınıza o şekilde yön vermek sizin yararınıza olacaktır…

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment