“DOĞUM” YENİLENMENİN DİĞER ADIDIR

Yaşam o kadar zengin ki, her şey iç içe, bazen düzenli, bazen şaşırtıcı sürprizlerle, iyi mi, kötü mü anlamaya fırsat olmadan, hızla geçip gidiyor. Bazı dönemler sel gibi, bazı dönemler ağır çekim bir film gibi yaşanıyor… Şansı olan insanlar hiçbir anı atlamadan, tümünün hakkını vererek, yaşamın tadını çıkarabiliyor. Ne yazık ki bazıları, mutluluğu, huzuru hep erteleyerek yaşamı bir yük gibi taşıyor. Oysa her gün çok özel, yaşadığımız her an çok değerli! Yaşam sürecinin en özel dönemlerinden birisi de hiç kuşkusuz, gebelik dönemi. Bir insanın özveri ile şımartılmayı belki de en yüksek seviyede ve bir arada yaşadığı ender süreçlerden birisi…

Bugün “genç ve güzel olmak ‘in’, fedakar bir anne olmak ‘out’ oldu!

Çocuk doğurma yaşı, büyük kentlerde otuz’lara ulaştı, kırk’lara doğru ilerliyor. Meslek sahibi kadınlar, anne olmayı planlarken, artık ince eleyip sık dokuyorlar. Torunları için kendini feda etmeye hazır büyükannelerin sayıları azalıyor. Gelişmiş ülkelerde yaşlı nüfus çoğunlukta, aileler genellikle tek çocukla yetiniyorlar. Bir yandan evlatlarına iyi bir eğitim ve sağlam bir gelecek sağlamak için çocuk sayısını kısıtlıyorlar, öte yandan kadınlar sosyal yaşamdan uzaklaşmayı veya performans kaybetmeyi göze alamıyorlar. Tabii çirkinleşmekten de çekiniyorlar. Çünkü artık daima aktif, genç ve güzel olmak “in”, kendini ailesine adamış fedakar bir anne tablosu ise neredeyse “out” hale geldi! Bunların tümünü uyum içinde bağdaştırmak için ince bir yaşam sanatı gerekiyor. Bana soracak olursanız, çocuk sahibi olmak dünyanın en güzel şeylerinden birisi. Kendinizi iyi organize ederseniz, kesinlikle pasifleşmeniz veya çirkinleşmeniz gerekmiyor.

Gebelik yeniden doğumdur!

Gebelik bir bakıma vücudun tazelenmesidir. Bir anne bebeğini doğururken, kendisi de yeniden doğar! Esasında sağlıklı gebelik ve doğumlar, kadınların güzelleşmesine, uzun yıllar gençliğini korumasına yardımcı olur. Hamile kadınların estetik sorunları esas olarak; vücut formunun bozulması, cilt lekeleri, dolaşım bozuklukları, kılcal damar çatlamaları, varisler, karın ve göğüslerdeki çatlaklar şeklinde sıralanabilir. Hamilelik bilinçli bir şekilde yaşanacak olursa, bunların çoğu önlenebilir. Bir kısmı zaten doğumdan sonra geçer.

Bu sorunların tümü üç ana nedenden kaynaklanır

1. Östrojen hormonunun yükselmesi

2. Kilolarla artan vücut ağırlığı ve hareketsizlik

3. Güneş etkileri

Beslenme ve egzersiz

Gebelik boyunca beslenme ve harekete özen gösterilmesi çok önemlidir. Böylece bebek daha sağlıklı olur, anne doğumdan sonra kolayca formuna kavuşur ayrıca çatlaklar ve ödemler büyük üçlüde önlenir. Düzenli egzersiz; kan dolaşımını düzenler, varisleri, ayak bileklerinde ve ayaklarda su birikmesini (ödem) önler, karın kaslarını kuvvetlendirir ve doğumu kolaylaştırır.

Çatlaklar

Çatlaklara gelince; karın ve göğüslerin hacmi genişlediği için deri gerilerek çatlar. Bu çatlaklar yeni oluştuğunda tedavi edilmeleri mümkündür. Bu tedaviye gebelik sırasında başlamak çok yararlıdır. Özellikle mikrodermabrazyon uygulaması, hamilelik çatlaklarında çok etkili olabilmektedir.

Varisler

Hamileliğin ileri aylarında, vücut ağırlığı bacak damarları üzerindeki basıncı arttırır. Bunun sonucunda hamile kadınların bazılarında varisler meydana gelir. Bu nedenle ne kadar az kilo alınırsa, o kadar iyidir. Varisler en çok baldırlarda, üst bacak bölgesinde, vajina ve anüste görülür. Doğumdan sonra kilo verilince, nispi bir düzelme olur. Neyse ki, varisleri gidermek için gayet etkili tedavi yöntemleri uygulanmaktadır.

Lekeler

Gebelik sırasında ciltte çeşitli lekeler oluşabilir. Bunların çoğu östrojen seviyesinin yükselmesine bağlıdır. Bu lekeler doğumdan sonraki ilk yıl içinde kaybolur. Ancak güneş tüm gebelik lekelerini pekiştirir. Bu nedenle hamilelik boyunca cildin güneşten korunması, hiç ihmal etmeden yüksek faktörlü güneşten koruyucu krem kullanılması gerekir.

Modern kadın için bunlar sorun değil!

Gördüğünüz gibi; doğru beslenip spor yaparsanız, eğer fazla kilo almazsanız, güneşten korunursanız, gebelikten korkmaya gerek yok. Hormonal değişikliklerin yol açtığı tüm sorunlar ve lekeler, doğumdan sonra geçer. Bebeğinizi emzirirseniz, karın kaslarınız hızla toparlanır. Kalıcı olan lekeler sadece güneşten kaynaklanır. Vücudun deformasyonu ise fazla kiloların ve hareketsizliğin eserleridir. Karında çatlama olursa, bunları tedavi edebilirsiniz. Sonuçta çağdaş bir kadın için bunlarla baş etmek sorun olmasa gerek! Yaşamın hiçbir dönemini endişeyle ziyan etmeye değmez. Hele gebelik gibi son derece özel olan bir dönemin, keyfini çıkarmanızı tavsiye ederim.

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment