Güneş gözlüğü imajınız için değil, sağlığınız için gereklidir!

Dünya üzerinde yaşam süresi her geçen gün artarken aynı zamanda karşılaşılan sağlık sorunları da çeşitlenip, farklılaşıyor. Güneş doğru kullanılmadığı zaman bir çok şey gibi yarardan çok zarar getiren sınırsız kaynağımızdır. Vücudumuzdaki organlarımız içerisinde gözlerimiz doğrudan güneş ile ilişki kuran ve ondaki gelişmelere göre etkilenen bir yapıya sahiptir. Hal böyle olunca gözlerimizi güneşten korumak için kullandığımız en yararlı aksesuar güneş gözlükleri oluyor.

Güneş, göz ve çevresine neler yapar?

– Güneşli bir havada, ışığı azaltmak için göz bebeklerimiz kendiliğinden küçülür. Biz de elimizde olmadan gözlerimizi kısarız. Yalnız gözlerimizi mi kısarız, aynı zamanda alnımızı buruşturur, kaşlarımızı çatarız. Bütün bu refleksler, parlak ışıktan korunmaya ne kadar ihtiyacımız olduğunun belirtileridir.

– Çıplak gözle güneş altında dolaştığımız, çevremize bakmaya çalıştığımız zaman gözlerimiz sulanır, kanlanır. Araba kullanırken, karşıdan gelen güneş ışığı, yoğun sis kadar tehlikelidir. Çünkü önümüzü görmemiz mümkün olmaz!

– Öte yandan kataraktın belli başlı nedenlerinden biri güneştir. Uzun süre güneşe bakmak doğrudan doğruya körleşmeye neden olur.

– Güzellik açısından bakarsak; göz çevresindeki deri son derece incedir. Göz altı için farklı kremler kullanmamızın nedeni, bu derinin daha ince ve daha hassas olmasıdır. Güneş ışınları göz çevresindeki ince deri tabakasını aşırı derecede zorlar. Onu daha da kurutur, inceltir, kılcal damarların çatlamasına neden olur. Zaten göz altındaki derinin morarması kılcal damarların deriye çok yakın olmasındandır.

– Güneş göz çevresindeki, kapaklarındaki derinin şişmesine, su toplamasına yol açar. Parlak ışıktan korunmak için yapılan göz kısma mimiği, kaz ayakları denilen kırışıklıkları başlatır.

– Güneşin diğer hasarlarının yanı sıra, göz çevresinde derin çizgiler oluşurken, göz kapakları sarkar. Aynı mimiklerin uzantıları, kaş çatma çizgilerine, alındaki yatay çizgilere ve ağız çevresinin de buruşmasına yol açar.

Güneş gözlüğü alırken nelere dikkat etmeliyiz?

  • Güneş gözlüğü alırken camlarının yüzde yüz UVA ve UVB’yi bloke edip etmediğine bakmalıyız.
  • Camın UV blokajının ölçtürülmesi veya gözlüğün sapı veya etiketinde yüzde 99-100 UV blokajının olduğunu gösteren yazı olup olmadığına bakılması gerekmektedir.
  • Camın en az 400 nanometreye kadar UV emilimine sahip olduğu gözlükte yazmalıdır.
  • Yüzde yüz UV koruması sağlıyorsa, istenen renk ve koyulukta camlara sahip güneş gözlüğü tercih edilebilir. Yine de renk konusunda dikkat edilmesi gereken nokta; çevremizdeki renklerin ayrımını zorlaştırmayacak camların tercih edilmemesi gerektiğidir.
  • Polarize gözlük tercih edilmişse camın yüzde yüz ultraviyole koruma sağladığına bakılmalıdır. Polarize gözlük sahilde, karda veya su birikintileri üzerinde parıldama etkisini azaltırken elektronik aletlerin ekranlarına bakarken zorluk yaşatabilir. Güneşli havalarda otomobil kullanırken, deniz üzeri aktivitelerde rahatlık sağlaması nedeniyle tercih edilir.

UV blokajını maksimum sağlayan her gözlük bizim için faydalıdır. Polarize tarzı tercihler ise kişinin kullanım alışkanlıklarına kalmış bir seçenektir. Sonuçta ozon tabakasının gittikçe inceldiği günümüzde, hem parlak ışık hem de bir yağmur gibi inen UV ışınları gözlerimiz ve cildimiz için büyük bir tehdit oluşturur. Güneş gözlüğü alırken ilk önce fiyatına değil, yukarıda saydığım özelliklerine bakın. Çünkü ucuz ve ehil olmayan yerlerden alınan gözlüklerle, farkında olmadan siz gelecekteki katarakt ve estetik ameliyatlarına yatırım yaparsınız, bunu unutmayın!

Yorumlar

Yorum

yasemin amato: 1965 yılında İran'nın Tebriz kentinde doğmuştur. 1983 yılından itibaren Türkiye'de yaşamaktadır. 1990 yılında Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni bitirdikten sonra, ihtisasını aynı üniversitenin Dermatoloji Ana Bilim Dalı'nda yaptı. Kozmetik dermatolojiye olan tutkusunu geliştirmek için İngiltere'ye gidip Birmingham'da dermatoloji kursuna katıldı. 1995 yılında ABD'nin Dallas eyaletinde Kollajen enjeksiyonları hakkında eğitim aldı. 1996 yılında Paris'te dünyanın en ünlü uzmanlarından (Dr.Benjamin Asher, David Goldberg, Dr. Legrand, Dr. J.Le Coz, Dr.Laglen) değişik dolgu maddeleri enjeksiyonları, botoks ve mezoterapi eğitimi gördü. Türkiye'ye dönünce YASEMEN adında bir kozmetik dermatoloji merkezi açarak, İzmir'de ilk kez dolgu, botoks, mezoterapi, lazer epilasyon, kalıcı makyaj ve mikrodermabrazyon uygulamalarını başlattı. 2004 yılında Doğan Yayınevi'nden çıkan "Güzel ol, Bugün, Yarın ve Daima" isimli bir kitap yazmıştır. 2009 yılında "Yaşlanmayı erteleyin" "Evde güzellik ve bakım sırları" "Güzel dokunuşlar" isimli kitapları yayınlanmıştır. 2004 yılından itibaren Şamdan plus, Diva, Sabah Gazetesi'nin eki Günaydın, Hürriyet Aile, Kuşhan Diyet, Karşıyaka LIFE, ESİAD dergileri gibi yayınlarda köşe yazarlığı yapmaktadır. Ayrıca 1994 yılından beri Ticaret Europe üyesidir. Kendisi bir çok televizyon programlarında, üniversite içi seminerlerde, konferanslarda, ulusal ve uluslararası kongre ve seminerlerde konuşmacı olarak katılmıştır. Dr. Yasemin Fatih Amato evli ve bir çocuk annesidir.
Related Post
Leave a Comment