Yasemin Fatih Amato

Toksinlere Savaş Açın!

toksin

Her gün, farkında olmadan nefes alırken en temiz havayı çektiğimizi düşünerek yaşıyoruz. Sadece vücudumuz için değil evimiz içinde aynı şeyler geçerli. İşte bu yazımızda hem evimizde hem de vücudumuzdaki toksinlerden arınmak ve önlemek adına neler yapabileceğimiz üzerinde duracağız. Bunu da 12 madde içinde toplamaya çalışacağız. Aslında vücudumuzun içinde havayla birlikte giren kimyasallar, ağır metaller, tarım ilaçları, plastik parçaların dışında, modern hayatın binlerce atığı evimizede sinsice giriyor. İşte biz size onlarla savaşmayı öğreteceğiz! Bu 12 basit adımla detoks yapmak sizi mutlu edecek. Ama sakın gece yarısı bir anda TV’den fırlayan, sizi 1 haftada kilo verdireceğini söyleyen aletler gibi mucize beklemeyin. Yaşam sitili haline getirdiğiniz zaman size vaat edilenler gerçekleşecek. Size yazdıklarımızı yaptığınız her gün yatağa daha sağlıklı ve zinde gireceksiniz, emin olun.

1. Pestisitlere karşı korunun

Eve getirdiğimiz her meyve ve sebzeyi muhakkak yıkamamız gerekiyor biliyorsunuz. Neden diye aklınızda bir soru işareti oluşursa, cevabı basittir. Yıllardır bilim insanları yaptıkları araştırmalarda böcek ilaçlarının özellikle hava, su ve gıdalar içine karışmasıyla parkinson, meme kanseri, alzheimer gibi hastalıkların oluşmasına olumsuz anlamda büyük katkısı olduğunu ispatlamışlardır. Görünüşe göre ev içerisinde özellikle pestisit kimyasalların kullanılması enerji üreten beyin hücrelerinin parçalanmasına sebep olmaktadır. Bu kimyasallardan korunmanın ilk adımı özellikle meyve ve sebzelerin iyice yıkanması ve organik gıdalara yönelmek ile başlıyor. Son yıllarda meyve ve sebzeleri daha fazla temizlemek adına ortaya çıkan kimyasallardan uzak durunuz. Yapmanız gereken çok basit iyice temiz bir su altında yiyeceklerinizi yıkamak. Ayrıca bahçenizdeki yeşil böceklerden korunmak adına kullandığınız sprey türü ilaçlarada çok dikkat etmelisiniz.

2. Ev içindeki malzemelerin kokuları problemdir

Ev içerisinde yer alan plastik perdeler, duş perdeleri, yatak kılıfları siz farkında olmadan koku yayar. Plastik malzemelerin genel özelliklerindendir. Ev içinde alacağınız birkaç derin nefes ile sersemlemiş ve uykulu bir hale bürünebilirsiniz. Toksik kimyasalların serbest kalması sonucu üretimde kullanılan Polivinil Klorür (PVC) sizi rahatsız edecektir. Perakendicilerin amacı bir malı satmaktır. Oysa ki daha güvenilir ve temizliği kolay olan, pamuklu, kenevirli malzemeler tercih edilmelidir.

3. İçinde kurşun bulunan malzemelerden uzak durulmalıdır

Geçmiş yıllarda yaygın olarak kullanılan kurşunlu benzinler özellikle kadınların kemiklerinde kurşun maddesinin çıkmasına neden olmuştur. Kurşun kemiklere yerleşir ve içindeki kalsiyumu emerek yok eder. Sonrasında kurşun yüklü kemikler zayıflar ve kolayca zarar görebilir. Menopoz sonrası incelmeye başlayan kemiklerde toksik metal kan basıncını artırır ve muhtemelen nörolojik, böbrek sorunlarının çıkmasına neden olur. Kalsiyum, D vitamini ve düzenli egzersiz kemik kaybını yavaşlatır ve kemiklere yerleşen kurşunun hareket kabiliyetini azaltır. Ev içinde havada uçuşan kurşun içeren tozlarla ıslak paspas veya iyi bir vakuma sahip süpürge ile başa çıkılabilir. Ayrıca evinizi yeniden dekore etmek istediğinizde ev içinde yer alan eski eşyaları zımparalamak, kırmak durumlarda havaya tozlar karışır. İşte bu tozlar kanınızdaki kurşun oranını artırır önlem alarak işe girişin.

4. Kullanılan pedlere dikkat

Kullanılan pedlerde tehlikeli düzeyde dioksin veya asbest bulunabilir mi? Bu durum genelde bir efsane olarak anılsada, dünyada birçok kadın toksik şok sendromu yaşamaktadır. Bu potansiyel olarak ölümcül bir zehir üreten stafilokok veya strep bakterilerinin yol açtığı bir durumdur. Kullandığınız pedi 4-8 saat arasında değiştirin. Ayrıca ultra çok emici gibi olanları tercih etmeyiniz. Çünkü bu özelliğin sağlanabilmesi için bazı kimyasallara ihtiyaç vardır. Kaplamalardan dolayı perforlu kimyasallara maruz kalma durumunuda yadsımayın. Ev içinde giysi, mobilya, paketlenmiş gıdalarda yer alan koruyuculardan uzak durun.

5. Alkolün etkileri önemli

Plastik şişe ve yemek kaplarından bulunan kimyasallar nedeniyle bazı östrojen sorunların yaşandığı bilinmketedir. Özellikle meme kanserlerinin artışını bilim insanları buna bağlamaktadır. Ama şimdiye kadar hiçbir gerçek kanıt bulunamamış, varsayımdan öteye gidilememiştir. Meme kanseri riskini artıran ve ispatlanan şey alkoldür. İngiltere’de yeni yapılan bir araştırmada bir kadeh içkinin 1000 kadın üzerindeki meme kanserini artırma etkisi görülmüştür. Ve her içki sonrası bu risk siz farkında olmadan artmaktadır. Alkol vücudumuz için bir toksindir. Bundan sonra artık bir kadeh içki içine buz atmadan önce iki kere düşünmek zorunda kalacaksınız

6. Sabun ile toksinlerden arınma

Sabun gözeneklerden, ter bezlerinden atılan toksinlerin vücut üzerinden temizlenmesinde kullanılabilecek en basit ürünlerden biridir. Her gün ellerinizi ve vücudunuzu sabunlamanız sonucunda toksinlerden kurtulmak için bir çaba sarf edersiniz. Özellikle toksin üreten kötü cilt enfeksiyonlarında metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) dahil olmak üzere mikroplardan arınmak için sabun ideal bir üründür. Ama sabun konusunda cildinizde problem yaşıyorsanız alkol bazlı el jellerinide kullanabilirsiniz. Ayrıca sabunun kurutma etkisine karşı doğal nemlendiricilerde tercih edilebilir.

7. Gereksiz kullanılan ilaçlar

Bir çok ilaç, ağrı kesici asetaminofen gibi sık kullanılan ilaçlar organlara zarar verebilir. Amerikan Karaciğer Vakfına göre asetaminofen 3 gr altı, ekstra gücü olan ya da eş değer haplar üst üste birkaç gün alınmamalıdır. Ama kendinizi iyi hissetmek adına küçük bir doz alabilirsiniz.

8. Yanmaz yastıklar ve minderler

Özellikle evde çıkan yangınlarla başa çıkabilmenin bir diğer yolu dikkat kadar yanıcı ürünlerin bu özelliklerinin firmalar tarafından azaltılmaları. Genele bakınca bu gelişme insan hayatını kurtarması nedeniyle taktire neden olan bir durumdur. Ama yangın önleyici köpükler, elektronik aletler, kimyasallar, minderler her insanın tenine bir şekilde temas etmektedir. Özellikle hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda Polibromine Difenileterler (PBDEs) olarak bilinen kimyasallar tiroid bezi ve bağışıklık sisteminin işleyişini etkileyebiliyor. Bu durumda evinizde yer alan içi köpük dolu yastıklar veya döşeklerden (yanmaz maddeler olan) kurtulmalısınız.

9. Sigara ve duman

Düzenli sigara kullanan kişilerin en büyük katilinin sigara olduğunu biliyoruz. Ama insanların dumanın zararları konusunda düşünceleri zayıf. Arizona Üniversitesinden araştırmacılar sadece tek bir sigara içildiğinde bile kalp ve kan akışını bozduğunu görmüşler. Günde 1-4 adet arası sigara içen kadınların kalp hastalıklarından ölüm riski 3 katına ve akciğer kanserinden ölme riski 5 kat artmaktadır. Sigara dumanının da bundan kalır yanı yok. Dünyada her yıl 50.000 kişi sigara içmediği halde, pasif içicilikten hayatını kaybediyor. Bu durumdan sağlıklı beslenerek uzaklaşabilme şansımız var. Özellikle brokoli ve karnabahar (Brüksel lahanası, su teresi de dahil) hastalık riskini düşürme anlamında çok önemli sebzelerdir. Düzenli olarak bu sebzeleri tüketen insanların akciğer kanserine yakalanma ihtimalleri düşmektedir. Haftada 3-5 porsiyon arası bu sebzeleri yiyenler ve mikrodalga kullanmadan çiğ olarak tüketmek toksinlerle mücadelede çok önemlidir.

10. Fresh kokular

Odanıza hoş kokulu spreyleri sıktığınızı biliyoruz. Ama bu kokular güzel oldukları kadar etkileride var bunları biliyor musunuz? Kokular gözleri tahriş edebilir, baş ağrısı yapabilir ve mide bulantısına yol açabilir. Farkında olmadan bu kokuların yaydığı kimyasallarla evinizi kirletirsiniz. Özellikle havalar uygun olursa hoş olmayan kokuları bastırmak yerine pencerelerinizi açın.

11. Güvenli balıkları tüketin

Güvenli olan yerlerde ve taze olan balıkları tüketin. Balık vasıtasıyla aldığınız ağır metaller kalbinizi zorlayabilir. İronik bir şekilde balıkta yer alan civa vücudumuza yarar yerine zarar getirir. Özellikle Omega 3 yağ içeriği yeteri kadar tüketildiğinde faydalıdır. Ama özellikle civa bakımından zengin köpek balığı, kılıç balığı, kral uskumru gibi türleri kesinlikle hamile ve emziren kadaınlar tüketmemelidir. Onun yerine daha az civaya maruz kalmış olanlar tercih edilebilir. Suşi (Omega 3 ve bol nişastalı yapısı sağlıklı) seviyorsanız bir ay içinda 1-2 öğün tüketebilirsiniz. Kendinizi sınırlamayın her zaman balığı tercih edin. Balık ile ilgili o kadar tarif var ki bir çok yemeği yapabilirsiniz.

12. Ayaklarınızı yıkayın

Ayak temizliği sağlık konusunda görünmeyen ama çok önemli bir etkendir. Pestisitler ve kurşun ile birleşmiş tozlar ev içinde halılara ve ayakkabı içine yerleşebilir. Her yürüdüğünüzde bunlar ayağınıza yapışır ve farkında olmadan havaya karışır. Alacağınız her nefeste onları yutabilirsiniz. Bunun için kapıda ayakkabıları çıkarma alışkanlığına sahip olmak kurtarıcı olabilir.

http://www.hurriyetaile.com/yazarlar/yasemin-fatih-amato/toksinlere-savas-acin_935.html

Yorumlar

Yorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Time limit is exhausted. Please reload CAPTCHA.